4 Aralık 2016 Pazar

Sevdiğim Tüm Erkeklere || Jenny Han (Sevdiğim Tüm Erkeklere #1) Kitap Yorumu | Alıntılar



Kitabın Adı: Sevdiğim Tüm Erkeklere
Özgün Adı: All The Boys I’ve Loved Before
Yazar: Jenny Han
Çeviren: Gizem Yeşildal
Sayfa Sayısı: 360
Goodreads Puanı: 4,11 (123K+)
Benim Puanım: 5/5



Arka Kapak
Ya şimdiye dek âşık olduğunuz her erkek onlar hakkında ne düşündüğünüzü öğrenseydi?.. Hem de hepsi aynı anda!

Lara Jean aşk mektuplarını annesinin verdiği bir şapka kutusunda saklıyordu. Bunlar başkasından aldığı mektuplar değil, kendi yazdıklarıydı. Sevdiği her çocuk için bir; toplam beş tane. Yazarak kalbi ile ruhundakileri dışarı dökebiliyor ve gerçek hayatta asla söyleyemeyeceği duyguları mektuba aktarabiliyordu çünkü onları sadece kendisi görecekti. Tabii bu gizli mektuplar postalanınca durum değişti ve böylece Lara Jean'in hayali aşk hayatı birdenbire kontrolden çıktı...

Benim Yorumum

Bir yorum yazmak için uzun zamandır hiç bu kadar heyecanlandığımı hatırlamıyorum! Kitaba başladığım gibi bitirdiğime inanabiliyor musunuz? Akşamüstü okumaya başladım ve sabah beşe kadar okudum, ardından kalan azıcık sayfamı bırakıp uyudum ve uyanır uyanmaz kaldığım yerden devam ederek bitirdim.

Okulun ilk gününü her zaman son gününden daha çok sevmişimdir.
En iyisi ilk gündür çünkü başlangıçtır.
(sf. 70)


Peki, bitirince ne mi oldu? Hemen elime telefonu aldım ve ikinci kitabı İngilizce sipariş etmeye koyuldum. O derece mi sevdim? Evet! Hem de nasıl. Ne yazık ki kitabı sipariş etmekten vazgeçtim zira dolar şu an uçuk derecede yüksek.

Lara Jean hoşlandığı erkeklere aşk mektupları yazıyor, bu Lara Jean’in o erkekleri atlatma şekli. Olay şu ki mektupların hepsini yazdıktan sonra güzelce zarfa koyuyor, zarfın üzerine adresi yazıyor ve bu hâliyle saklıyor. Derken bir gün bu mektuplar -5 taneler- sahiplerine postalanıyor ve Lara Jean’ın hayatının akışı değişiyor.

Muhtemelen okulumuzdaki en özel kişisin
ve daha çok kişinin bunun farkında olmasını dilerdim.
Ya da dilemezdim çünkü bazen bir şeyi bilen tek kişi olmak güzeldir.
(sf. 166)

Anladığınız üzere kitaba bayıldım. Tek kelimeyle. Bayıldım.

Kitabın sizi sarıp sarmalayan bir anlatımı var. O kadar samimi, öylesine içten ki daha ilk sayfaları okuduğumda biliyordum kitabı seveceğimi. Hatta elime aldığım andan beri biliyordum.

Kitabı okurken hem üzüntüden boğulacak gibi oldum hem de mutluluktan havalara uçacak gibi. Öyle farklı bir enerjisi var ki kafamı duvarlara vurma isteği uyandırırken içimde kelebekler uçuşmasına sebep oluyordu.

Üzülmemin başlıca sebebi şu: Lara Jean’ın âşık olmuş olduğu erkeklerden birisi de ablasının erkek arkadaşı olan Josh. Neden spoiler veriyorsun? diye çığlık attığınızı duyar gibiyim ama hayır, spoiler vermiyorum. Kitabın ilk sayfalarında görüyoruz bu olayı, ben sadece ufak bir giriş yaptım.

Kendime güveniyormuşum gibi görünüyordum
çünkü ne kadar numara yaparsam o kadar gerçek hissettirmesi gerekiyordu.
(sf. 41)

Kardeşinin sevgilisine âşık olma olayı beni hep çok germiş ve inanılmaz üzmüştür. Yine bu olay üzülmeme sebep oldu elbette. Kitap her ne kadar depresyon havasında ilerlemese de ortada olan bu durum içten içe boynumu bükmeme neden oldu.

Lara Jean’in duygusal değişimleri, ailesine karşı tutumu, arkadaşlarına karşı tutumu bana kalırsa gayet başarılı işlenmişti. Çünkü Lara Jean bir genç kız ve yazar da bunu size olması gereken tüm doğallığıyla hissettiriyor.


Lara Jean’in ablası Margot’dan hoşlanmadım. Kötü biri olduğundan veya gıcık davranışları olduğundan değil, yıldızlarımız barışmadığından. Her ne kadar davranışlarına cidden sinir olduğum zamanlar olsa da, Margot bu hikâyenin kötü karakteri değil. Kardeşlerine örnek olmaya çalışan ve bunu da en iyi şekilde başaran bir genç kız sadece. Küçük yaşlarda kaybettikleri annesinin boşluğunu elinden geldiğince doldurmaya çalışıyor. Sorumluluk bilinci yüksek ve biraz da ciddi biri. Sevmedim diyorum ama gerçekten güzel bir kalbi var.

Kitap ilerledikçe mektup sahipleriyle de tanışıyoruz. Bu mektubun Lara Jean’i ne gibi olaylara ittiğini okuyoruz. Bu süreçte romantizmin had safhaya çıktığı anlara da şahit oluyoruz ki deli gibi haykırmak istesem de hayır, size söylemeyeceğim.

"Senin için her şey şakadan mı ibaret?"
"Her şey değil ama pek çok şey."
(sf. 152)
Yazarı sizce de çok tatlı değil mi????

Kitap hakkında oturup saatlerce konuşmak istiyorum. Lara Jean’in hikâyesinin tamamını size anlatabilirim bile ama elbette bunu yapmayacağım. Sonuçta sizlerle düşüncelerimi paylaşmak için buraydım, kitabı anlatmak için değil. Anlatırsam ne anlamı kalır?

Aşk korkunç bir şey; değişiyor, bitebiliyor.
(sf. 356)


Bir genç kız olarak ben Lara Jean’in öyküsüne bayıldım. Ve başta genç kızlar olmak üzere elbette, gençlik kitabı seven herkese de öneriyorum. Bence kitaplığınıza eklemelisiniz.

Kitabı satın almak için:



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder