hearts

[KCY 25. Blog Tur] Kupa Altılısı || L.H. Cosway (Hearts #1) Kitap Yorumu || Alıntılar

07:21

Kitabın Adı: Kupa Altılısı
Özgün Adı: Six of Hearts
Yazar: L.H. Cosway
Çeviren: Bige Turan Zourbakis
Sayfa Sayısı: 416
Goodreads Puanı: 4,10 (9K+)
Benim Puanım: 5,894/7




ARKA KAPAK
Öne çıkın ve Jay Fields'la tanışın. İllüzyonist. Mentalist. Hilebaz. Ben üçgenler halinde düşünürüm, siz düz çizgiler halinde. Ben masayı gösteririm ve sizi bunun bir sandalye olduğuna ikna ederim. Göz yanılsaması, el çabukluğu, hedef şaşırtma. Ben kandırırım ve dolandırırım. Ama en önemlisi, iyi bir gösteri sergilerim. Bütün dünya benim birini öldürdüğümü düşünüyor ama yanılıyorlar. Sabredin. Hepsi planın bir parçası. İstediğim şey intikam. Kendim için, onun için. Altımız için. O beni hatırlamaz ama her şeyin sebebi o. Bütün bunların sonundaki ödül. İrademe sahip olabilirsem tabii. Belki de ufak bir kaçamak yaparım, ufacık. Haydi, bir kart seçin. İçeri gelin ve şovu izleyin. Ellerime bakın. O kadar dikkatli bakarsınız ki görmeye odaklanmışken gerçekleşen şeyleri fark edemezsiniz. Dünyanızı orada, sahne ışıkları altında yıkacağım. Müdahale etmek için çok geç olana dek beni fark etmeyeceksiniz bile. Tek bir kalbim var ve büyük planımı başarıyla tamamladıktan sonra kalbimi ona teslim edeceğim. Arkanıza yaslanıp rahatlayın ve onun, hikâyemizi anlatmasına izin verin. Olağanüstü bir yolculuğa çıkmak üzeresiniz.

"Bu kitap sizi etkileyecek! Cosway'in karakterleri arasındaki gerilim sayfalardan taşıyor." 
-A. Meredith Walters, New York Times çoksatan yazarı-

"Okuru şaşkına çeviren sonuna bayıldım." 
-Penny Reid-

"Bazı yazarların kalemleri beni büyülüyor, çünkü onların yarattıkları dünyayı görebiliyor, o dünyanın seslerini duyabiliyor ve yüreklerinde hissettiklerini yaşayabiliyorum." 
- Marie Hall, New York Times çoksatan yazarı-



Kupa Altılısı kazanma şansını elde etmek için Facebook ve Instagram sayfamızdan çekilişe katılmayı unutmayın!


YORUMUM

♥ Kitabı çok, çok sevdim ve bu çok çok sevmemin sebebi de karakterler. Kesinlikle karakterler.
♥ Bir kere, adam illüzyonist. Çok seksi. Dehşet bir şey bence. Karakter özelliği bakımından şimdiye kadar okuduğum en orijinal fikirlerden birisi.

♥  Kurgu adına beklediğim, erkeğin gözlerinden okuyacağımız manyak havalı ve aksiyon dolu bir intikam planıydı. Ama karşılaştığım şey, sürekli içinden adama salyalar akıtan bir kadın oldu :D Bunun da beni başta büyükçe bir hayal kırıklığına sürüklediğini itiraf etmeliyim çünkü okumadan önce yanlış bir izlenime kapılmıştım.
♥ Salak bir kız değil. Gerildiği zamanlar -fazlaca- saçmalasa da kızı sevdim şimdi :D Hatta kitaptaki çoğu karakteri sevdim sanırım.
♥ Bir kitapta samimiyet olmasını çok önemsiyorum, basmakalıp tiplemeler ve sığ düşünceler beni huzursuz ediyor. Kupa Altılısı bu yönüyle benden artı puanı kaptı. Karakterler oldukça doğal bir tavırla kaleme alınmıştı.
♥ Gidişatın bir yere varmaması beni birazcık sıktı. Başlarda (yarıya kadar ve bir tık daha) sadece ilişkilerinin gelişim sürecini okuduk. Bu beni sıktı mı? Tam olarak sıktı diyemem çünkü birbirlerinden hoşlanmaları, birlikte vakit geçirmeleri ve diyaloglarını okumaktan büyük keyif aldım. Fakat "Hadi artık aksiyon nerede kaldı!" diye çırpınan yanıma da söz geçirmekte oldukça zorlandım.

♥ Kitapta zaman zaman gün yüzüne çıkarılan ve sonra derinlere gömülen bazı gerçekler vardı ve yazarın bunu kasıtlı olarak yaptığı ortada. Sanırım asıl istediği, bize bir şeyi merak ettirip ardından onu unutmamızı sağlamak ve ummadığımız bir yerde patlatmaktı. Ama ben daha çok yazar bundan bahsettiğini kendi unutmuş gibi hissettim :D
♥ Son kısımlar (100-110 sayfa kadar), bütün kitap boyunca beklediğim olaylarla doluydu. Sayfaları büyük bir heyecanla çevirdiğim ve tüm ilgim satırlarda okuduğum bir gerçek fakat planın işleyişi bana fazla kusursuz geldi. Hiçbir pürüzle karşılaşmadılar, bu beni hafiften rahatsız etse de yollarına çıkacak bir engel de aslında çok saçma olacaktı çünkü sanki bilerek konu uzasın diye yazılmış gibi duracaktı. O yüzden kafam bu konu hakkkında biraz karışık gibi. Yine de her anından keyif aldım.

♥ Genel hatlarıyla kitabı beğendiğimi söyleyebilirim. Okuyacağımı umduğum şeylerden farklı olsa da, suçu arka kapağa atıyorum. Çünkü çok heyecan yaptırmıştı :D
♥ Ve ve ve bahsetmesem olmaz... Çeviri! Türkçe'de yer edinmiş o kadar çok deyim vardı ki çevirmen cıvkını çıkarmış. Her ne kadar çeviri yaparken cümleleri kendi dilimizle harmanlamak gerekse de, bu kadarının fazla olduğunu düşünüyorum. Sonuçta bu Türk bir yazar tarafından yazılmış değil. Lütfen yani, çevirmenin kaleminden okuduğum ikinci kitap ve ikisini de çeviri anlamında sevmedim. (Birincisi Meleklerin Kanı'ydı.) En azından Meleklerin Kanı'nda olduğu gibi olaylar arası kopukluk yok. Rahatsız eden tek şey aşırı Türkçeleştirme oldu.
♥ Kitaba puanım --> 5,894/7
~~
Ve şimdi güzel mi güzel alıntılar!
~~


Jay direksiyonu tutarken yumruklarını sıktı resmen ve bana bakmadan cevap verdi. "Ben neyim Matilda?"
"Iıı, bilmem..."
"Mesleğim ne?"
"İllüzyonistsini."
"Doğru, peki illüzyon nedir?"
Bir saniye duraksayıp cevap verdim. "Gerçek olmayan bir şey?"
"Aynen. Ortalıkta gezen deliler seni neye inandırırsa inandırsın, benim yaptığım her şey bir numara. El çabukluğu, hedef şaşırtma, göz yanılsaması. Ben masayı gösteririm bunun bir sandalye olduğuna insanları ikna ederim. Ama günün sonunda masa yine masadır..."
~~
"Bahisleri ben mi koyacağım? Yirmi birin y'sini bilmem ben Jay."
"Yirmi bire kadar sayabilir misin?"
Dalga geçer gibi baktım. "Herhalde yani."
"O zaman iyi bir başlangıç." Yürüyüp elmasının çöpünü kutuya attı. "Yarın akşam sekizde yola çıkarız. Üstüne hoş bir şeyler giy.
Bunu dedi ve odadan çıkıp gitti.
~~
Söylemeden geçemeyeceğim, öz güveni insanı çok tahrik ediyor.
~~
"Hapishane nasıl bir yer?"
"Şiddetin Tanrı olduğu ve sürekli sıradaki kurbanı olmayı beklediğin bir dünyaya kilitlenmek gibi."
~~
"Owen'la çıkmanı istemiyorum."
"Neden?"
"Stuart gibi götlerle dans etmeni de istemiyorum!"
"Neden?"
"Çünkü sen benimsin."


~~
Bir keresinde hayali arkadaşları olan insanları hiçbir zaman onlarla temas etmeye çalışmadığını okumuştum. Beynin bilinçaltındaki bir bölümü, büyüyü bozmaktan korkuyordu. Jay'le de durum aynıydı. Hayatıma öle bir giriyordu ki gerçek olduğuna inanamıyordum. Bu kadar inanılmaz birisi ancak benim hayal ürünüm olabilirdi.
~~
"İnanılmaz bir insansın," diyerek başımı iki yana salladım ama gülümsüyordum.
"Dün gece de öyle demiştin," diye ekledi.
"Demedim."
"Belki demedin ama ikimiz de öyle düşündüğünü biliyoruz."
~~

Kitabı satın almak için:

Benzeri Yazılar

0 yorum