everything everything

[KCY 24. Blog Tur] Her Şey || Nicola Yoon Kiyap Yorumu || Alıntılar

07:39

Kitabın Adı: Her Şey
Özgün Adı: Everything, Everything
Yazar: Nicola Yoon
Çeviren: Funda Tatar
Sayfa Sayısı: 344
Yayınevi: Pena Yayınları
Goodreads Puanı: 4,4 (27K+)
Benim Puanım: 7/7

Arka Kapak
En Büyük Risk Hiç Risk Almamaktır.

Bazen en sevdiğim kitapları sondan başa tekrar okurum. Son bölümden başlar ve başa kadar tersten okurum. Bu şekilde okuduğunuzda, kitabın bölümleri de umuttan çaresizliğe, kendini tanımaktan şüpheye doğru gider. Aşk hikâyelerinde çiftler sevgili olarak başlar, sonunda yabancı olurlar. Yetişkinliğe ulaşma kitapları yolunu kaybetme hikâyelerine dönüşür. En sevdiğiniz karakterler yeniden doğar. Benim hayatım bir kitap olsa ve tersten okunacak olsa, hiçbir şey değişmezdi. Bugünün dünden hiçbir farkı yoktu. Yarın da bugünle aynı olacaktı. Maddy'nin Kitabı'nda, bütün bölümler birbirinin aynısıydı. Olly'ye kadar.
~~~

"Muhteşem ve şiirsel."
-The New York Times Book Review

"Kalbinizi ısıtacak bu hikâye, umut ve hayallerle sarılı aşkı tüm riskleriyle kabullenerek normalin ötesine geçiyor."
-Kirkus Reviews

"Okumaya başladığınızda her şeyi bırakmak istemenize yol açabilir... bu lanetli aşk masalına kapılmamak çok zor." 
-The Times

"Bizi mahvedecek kadar güçlü bir aşk üzerine kurulu bu olağanüstü ilk roman, bir ilk roman için fazla iyi. Şefkatli, yaratıcı ve güzel anlatımıyla; şaşırtan sonuyla Her Şey bu yıl okuduğum en güzel kitaplardan biri." 
-Jodi Picoult

"Müthiş, Nicola Yoon tamamen eşsiz ve güzel bir okuma deneyimi yaşatıyor. Muhteşem yazısı, bir aşk hikâyesini kimsenin anlatmadığı gibi anlatmak için özgün çizimleriyle iç içe geçiyor. Bunun gibi bir kitabı okumuş olamazsınız."
- David Arnold, 

"Bazen tamamen farklı ve inanılmaz MÜKEMMEL bir kitapla karşılaşırsınız. Günlük parçalarından kitap yorumlarına, çizimlerden mesajlaşmalara, Maddie ve Olly'nin aşk hikâyesi acı, tatlı ve cesur. Herkesin okuması gereken bir kitap."
-Justine Magazine

"Her Şey'in her şeyi var... Romantizm, cesaret ve zekâ. Nicola Yoon'un kitabı ve sesi, kitabı bitirdikten sonra bile uzun süre benimle kaldı." 
-Danielle Paige




YORUM


Selamlar! Size muhteşem bir kitabı tanıtmaya geldim. Daha doğrusu geldik. Cadılar bu ay yine iş başında -,-
Ne zamandır yabancı bookstagram ve bloggerlarda gördüğüm ve ilgimi cezp etmiş bir kitap olan Everything Everything geçtiğimiz günlerde (ya da haftalarda?) Türkçe’ye de çevrildi ve raflarımızı Pena Yayınları ile şenlendiriyor.

İtiraf ediyorum, kitabın konusunu bilmiyordum. Hatta iki kat itiraf ediyorum, kitap hakkında hiçbir yorumu okumamıştım. Sadece kapağını çok beğendiğim için merak ediyordum. Evet, evet, durmayın hadi, ön yargılıyım aynen…

Kitabımız Madeline adında bir AKİY hastasının yaşamını anlatıyor. Hastalığı tüm detaylarıyla anlayamadığımı söylemem gerekir fakat size şu şekilde açıklayabilirim: AKİY hastalığı, çok şiddetli bir alerjik reaksiyon gibi. Arıya alerjisi olan birinin arı tarafından sokulduğunu düşünün. Sonra da bunu beş buçuk katına falan çıkarın. Madeline’in hastalığı da öyle. Onun hayata alerjisi var. Neyin tetikleyici olduğu/olacağı hiçbir zaman bilinemiyor, öngörülemiyor.

On sekiz yıllık hayatı boyunca evden dışarı çıkmamış. Gerçekten çıkmamış. Evin içinde bir filtre var, düzenli olarak havayı komple yeniliyor. Yani Madeline aslında bizimle aynı havayı bile solumuyor çünkü evindeki pencereler hiçbir zaman açılmıyor.
Arkadaşı yok. Sadece kitapları var. Ve annesi. Ve hemşiresi.
Her gün saat başı bazı değerleri ölçülüp düzenli olarak not ediliyor. Skype üzerinden dersler alıyor. Ve okuyor. Bolca okuyor, aklınızın hayallinizin alamayacağı kadar.
Derken bir gün yan evlerine bir aile taşınıyor ve hayat, Madeline için ilk kez sıradan olmaktan çıkıyor.


Şunu söylemeliyim, kitap harikaydı! Benim için 2016 favorilerinden olacağına şüphem yok. Yazarın dili o kadar güzeldi ki ince bir esprisine dakikalarca gülerken, daha ilk kelimesinde acı kokusunu aldığım basit bir cümle ise dakikalarca ağlattı.
Kitabın içinde muhteşem ötesi çizimler var. Maddy’nin günlük sağlık çizelgesinden tutun da midesinde dans eden kelebeklere, aya çıkmış gezinen bir astronota kadar. Çizimler şahaneydi. Çizimlerin açıklamasında yazılanlar ise muhteşemdi. Yazarın mizahı gerçekten çok güzel, absürt komediye girmiyor, daha ziyade zekice yazılmış cümleler bunlar.
Ve çizimlere geri dönersek, bunları resmeden kişi yazarın kocası. Şahane değilse ne?

Gel gelelim Olly karakterine. Kendisi kitapta çok büyük bir rol oynuyor çünkü Maddy için her an, her yerde o var. Okuduğu kitapta, izlediği filmde, gözünün dalıp gittiği halıda bile; her yer Olly, her şey Olly.
Olly karakterinin benim için çok özel olduğunu söylemeden geçmemeliyim. İdeal koca adayım olduğunu bile iddia ediyorum aslında. Çok güzel seven biri. Çok hareketli. Çok tutkulu. Çok komik. Çok anlayışlı. Ve kendisi farkında olmasa da çok pozitif, kucak dolusu umut dolu.
Kısaca yan karakterlere de değinip yorumumu sonlandırmak ve size çok mu çok güzel alıntılar yazmak istiyorum son olarak da.
Maddy’nin hemşiresi. Kadın tam bir can yoldaşı. Dünya tatlısı. Otoriter ama daha çok yufka yürekli. Maddy’yi kızı gibi seviyor ve şöyle bir bakınca öyle olmasa tuhaf karşılardım çünkü yıllardır beraberler ve Maddy gerçekten özel bir kız.
Bir de Maddy’nin annesi var elbette. O da çok büyük bir rol oynuyor. Aslında kendisine hiçbir zaman büyük bir sempati besleyemedim ve bunun sebebi de korumacılığı. Maddy dışarıdaki dünyayı tanımak istiyor ama annesi izin vermiyor. Ve kalbim parçalanarak ona hak veriyorum. İşin en kötü tarafı da bu çünkü o aslında sadece kızını korumaya çalışan bir anne ve yapmak zorunda olduğu şeyler kızının istekleriyle uyuşmuyor.
Elbette Maddy de bunları istediğini Olly ile tanışana kadar gerçekten fark etmiyor, orası ayrı.

Kitapta son kısımlara doğru patlak veren bir olay var ki ağzım açık okudum resmen. Bir şeylerden şüphelendiğim doğru ama asla neyden, kimden şüphelendiğimi bilemedim. Zaten gerçekleşen olay da aklımın ucundan dahi geçmemişti. Yine de bir şey olacağını seziyor gibiydim çünkü bir şeyler olmak zorundaydı.
Bu kelimeleri Her Şey için kaç kere kullandığımı ben bile sayamadım ama kitap muhteşemdi, yahu!
Bir arkadaşıma hediye olarak ne alsam diye düşündüğümde, aklıma gelecek ilk şey bu kitap olacak. Bundan eminim.
Son kez.
Alın, okuyun!

Instagram çekilişimize katılarak Her Şey kitabını kazanma şansını yakalayabilirsiz bu arada!


Ve alıntılar~

Başparmağıyla benimkini okşayarak parmağımın bitiminden bileğime doğru ince bir yol çizdi. Tenim, her bir hücrem, aydınlandı. Hasta olmayan normal insanlar bunu hep yapıyorlar mıydı? Bu hisle nasıl başa çıkıyorlardı? Durmaksızın dokunmaktan kendilerini nasıl alıyorlardı?
~
En sonunda, “Turuncu senin rengin,” dedi.
Üstümde yeni aldığım tişörtlerden biri vardı. V yaka, dar bir tişörttü ve şimdi benim en sevdiğim kıyafetim olmuştu. Aynı tişörtten on tane daha alabilirdim.

~
“Pembe dudakların var, ısırdığında daha da pembeleşiyorlar. Benimle tartışmaya geçeceğin anlarda daha çok ısırıyorsun. Bunu azaltmalısın. Tartışmayı, ısırmayı değil. Dudaklarını ısırman çok sevimli.”
~
Onunla konuşmaya doyamıyordum. Kelimelerle dolup taşıyordum. Ona söylemek istediğim şeylerin hiçbir zaman sonu gelmeyecek gibiydi.
~
Onu rahatlatmak, birkaç dakikalığına da olsa ailesini unutturmak için bir şeyler, sadece bir şeyler değil, en doğru şeyi söylemek istiyordum ama aklıma hiçbir şey gelmiyordu. İşte insanlar bu yüzden birbirlerine dokunuyorlardı. Bazen kelimeler yetersiz kalıyordu.
~
Belki her şeyi öngöremezdik ama bazı şeyleri görebilirdik. Mesela, ben kesinlikle Olly’ye âşık olacaktım.
Ve bu, hemen hemen kesinlikle, bir felaket olacaktı.

~
İçinde gönül yarası hikâyeleri geçen bir sürü kitap okudum. Hiçbirinde ‘bir parça’ diye bir tanımlama görmedim. İç parçalayan ve dünya yıkan, evet. Bir parça, hayır.
~
Ben şaşkındım çünkü geri zekâlının tekiydim ve söylemiş olduğum şeye inanamıyordum. Carla şaşkındı çünkü geri zekâlının tekiydim ve söylemiş olduğum şeye inanamıyordu.
~
Madeline: Hiç de acımasız görünmüyorsun.
Olly: henüz beni o kadar iyi tanımıyorsun
~
Olly: herkesin kötü alışkanlığı vardır
Madeline: Benim yok. Niye ki? Senin kaç tane var?
Olly: en sevdiğimi seçmeye yetecek kadar
~

Kitabı Satın almak için:

Benzeri Yazılar

0 yorum