alıntı

[KCY 27. Blog Tur] Program || Suzanne Young (The Program #1)

03:55

Kitabın Adı: Program
Özgün Adı: The Program
Çeviren: İrem Özdemir
Sayfa Sayısı: 400
Goodreads Puanı: 4,07 (28K+)
Benim Puanım: 5/5




Arka Kapak
Hastalık: İntiharla Sonuçlanan Psikolojik Salgın
Tedavi: Silinen Anılar

Sloane kimsenin gözü önünde ağlamaması gerektiğini bilir; özellikle de intihar salgını tüm ülkeye yayılmışken ve böylesi bir tepki onun tek tedavi olan Program'a yollanmasına sebep olabilecekken. Sloane Program'dan dönen herkesin boş bir sayfaya dönüştüğünün farkındadır. Çünkü depresyonlarıyla birlikte anıları da gitmiştir.
Sürekli gözlenen duygularını gizlemek için elinden geleni yapan Sloane sadece James'le beraberken kendisi olabilmektedir. James ikisini de güvende ve Program'dan uzak tutmaya söz vermiştir, Sloane ise aşklarının her şeye dayanabileceğini düşünmektedir. Ama birbirlerine verdikleri sözlere rağmen gerçeği saklamak gittikçe zorlaşır; ikisi de günden güne zayıflamakta, depresyon sinsice ilerlemektedir. Ve Program Peşlerindedir.
Facebook ve Instagram sayfamızı ziyaret edip çekilişimize katılabilirsiniz!
Kitap için çektiğim yorum videosuna buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz!
YORUMUM
Önceden özgünlüğüne güvendiğim distopya kitaplarının bile artık klişeleşmeye başladığı şu zamanlarda Program, farkını ortaya koyan bir kitap.
Yazarın sakin bir dili var, kendimce Alacakaranlık sakinliği demeyi tercih ettiğim bir şey bu. Nefes kesen olaylar yaşanıyor ve yazar bunu olduğu gibi, hiç yumuşatmadan anlatmasına rağmen çarpıcı bir şekilde içinize işlemiyor. Program, içinde çok fazla duygu bulunduruyor ama siz sadece hissetmek istediğiniz kadarını hissediyorsunuz.
İşlerin sürekli kötüye gittiği bir dünyada sürekli umut etmek zorunda olduğunuzu düşünün. Program’da işler sürekli kötüye gidiyor ve sizin de her şeyin iyi olacağını ummanız gerekiyor. Normalde olaylar kızıştığında devam etmekte epey güçlük çekiyorum çünkü fazla heyecana dayanamıyorum ama Program’da bunu yaşamadım. Sebebi de James adında bir serseri ama ona birazdan geliyorum.
Kitabı bir an bile sıkılmadan okudum. Ne zaman elime alsam kendimi olayların içinde buluyordum çünkü karakterler o kadar samimi ki size kendinizi onlardan biriymiş gibi hissettiriyor.
Görsel: @ozgurkitaplar

Ana karakterimiz Sloane’nun James adında bir erkek arkadaşı var. İki yıldır birlikteler. Ve sanırım kitap hakkında en sevdiğim şey bu olmuş bile olabilir çünkü klasik bir tanışıp yakınlaşma süreci okumaktan artık sıkılmıştım.

Sloane ve James ise mükemmel bir çift. Aralarındaki ilişki aşktan öte. Birbirlerine duydukları güven o kadar başka ki. İkilinin her diyaloguna, sahnesine tek kelimeyle bayıldım. Beraber yaptıkları kamplar ise gönlümde ayrı bir konum kazandı.


Bu arada James açık ara farkla en sevdiğim erkek karakterler arasına yerleşti ve zirveyi tırmandı. Esprileri, hazırcevaplığı, zekâsı, sevgisi ve sadakatiyle, her şeyiyle bayıldım. Hayalimdeki çatlak erkek arkadaş resmen. Gerçekten de arsız serserinin teki :D
James, kendini ifade etmekten, hislerini sergilemekten korkmayan güçlü bir karakterdi.
Aslında içinde o kadar yumuşak ve güçsüzdü ki, belki de onu bende bu kadar güçlü kılan özelliği buydu. Ne hissederse hissetsin mücadeleyi bırakmıyordu.
Kitap aşkı, aileyi, dostluğu ve düşmanlığı çok güzel bir şekilde ele almış. Bir serinin ilk kitabına göre oldukça dolu dolu bir kitap sunuyor yazar bize ve devam kitaplarında gelişecek olan olayları heyecanla bekliyorum. Kitabın sonu bize ikinci kitabın nasıl başlayacağına dair küçük ipuçları veriyor fakat gidişatın nasıl olacağını gerçekten çok merak ediyorum.
Eğer distopya okumayı seviyorsanız ama aşktan da vazgeçemiyorsanız Program tam size göre.

Kitabı satın almak için:




Benzeri Yazılar

0 yorum