alıntı

Yabancı || Diana Gabaldon (Outlander #1) Kitap Yorumu

08:08


Kitabın Adı: Yabancı
Özgün Adı: Outlander
Çeviren: Seden Gürel
Sayfa Sayısı: 838
Yayınevi: Epsilon Yayınevi
Goodreads Puanı: 4,2 (540K+)
Benim Puanım: 4,5/5



Arka Kapak
Sene 1945. Eski bir savaş hemşiresi olan Claire Randall, evine dönmüştür. Tekrar bir araya geldiği eşiyle ikinci bir balayına çıkar. Salisbury Düzlüğü’nde bulunan tarihi taş çemberini ziyaret ederler. Bu taşlardan birine dokunan Claire birden kendini, savaş yüzünden yıkılmış ve gruplaşmış sınır baskınlarına maruz kalan İskoçya’da bir yabancı olarak bulur. Sene 1743’tür.

Anlayamadığı güçler tarafından zaman içinde geçmişe savrulan Claire, hayatı için tehdit oluşturabilecek mülk sahipleri ve casusların arasına düşmüştür. Cesur bir İskoç savaşçısı olan James Fraser, Claire’e öyle sınırsız bir aşk sunar ki, genç kadın sadakat ve tutku gibi iki zıt duygunun arasında sıkışıp kalır. Farklı zamanlarda yaşayan ve hiç ortak özellikleri olmayan bu iki adam arasında bir seçim yapması gerekmektedir.



Benim Yorumum


Onun omzuna gömüldüm, başım düşmüştü zaten. Ona son kez bir soru sormayı başardım. “Bana gerçekten inanıyor musun Jamie?”

Derin bir nefes alıp pişmanlık dolu bir yüzle bana baktı. “Evet, sana inanıyorum Saksonyalı. Ama cadı olsaydın her şey daha kolay olacaktı.”

Claire II. Dünya Savaşı sırasında bir savaş hemşiresi; kocası ise tarif profesörü olmasına rağmen savaşta yer alan insanlardan birisi. Savaş nihayete erip beş yılın ardından birbirlerine kavuştuklarında İskoçya'ya ikinci bir balayı için gidiyorlar.

Fakat bu tatil, ikisinin de hayatlarını değiştiren bir olay ile yollarını ayırıyor.

Efsanelere konuk olan bir dikili taş hayal edin, konuğunu iki yüz yıl geçmişe uğurlayan.
Claire tek başına yaptığı bir ziyarette bu taş aracılığıyla tarihte geriye gidiyor ve kendini büyük bir karmaşanın içinde buluyor.

Yukarıda söylemiş olduğum gibi Frank bir profesör ve Claire ile bilgi birikimini paylaşmaktan büyük keyif alıyor. İskoçya'da gezdikleri yerler ve son zamanlarda araştırdığı aile geçmişi hakkında da bilgilerini paylaşıyor. Bu bilgiler ise Claire'in 1943 İskoçya'sında hayatta kalması adına büyük önem teşkil eder nitelikte.

Yazarın anlatımında bir karmaşa var, uzun bir kitap olmasına rağmen bazı şeyler çok alelade işlenmiş hissi verdi. Özellikle başlangıç kısımlarındaki olay geçişi, anılar, düşünceler arasındaki geçiş biraz kopuk ve kafa karıştırıcıydı. Dizisini izleyince yazarın o kısımları nasıl anlatmış olduğunu net bir şekilde görmüş olsam da kitapta bu kısım bir parça bulanıktı.

Fakat kitapla ilgili tek sıkıntım yazarın kaleminin kimi zaman hissettirdiği yetersizlik oldu. Bunun dışında günlük olayların çok büyük bir yer kaplamasını da bir sorun olarak ifade edebilirim fakat bu gündelik yaşamı okumak bana sebepsiz bir keyif verdi.

Şimdi daha can alıcı şeylerden bahsetmem gerekirse şunu söylemeliyim, yazarda nasıl bir hayal gücü olduğunu düşündükçe şaşıyorum. O acımasızlık, entrikalar zinciri ve olayların arasında ustaca kurulmuş bağlantılara bayıldım.

Çok basit bir hareket asla tahmin edilemez olaylara sebep olabilmekteydi. Karşılaştığımız her bir gerçeğin ardında ise tonlarca yalan silsilesi yatıyordu.

Katlanılmaz olarak adlandırabileceğim öyle şeyler oldu ki zaman zaman bu kalp acısıyla yaşamaya nasıl devam edebileceğimi sorguladım. Çünkü yazar karakterleri bir anda sevdirmiyor, gündelik yaşantı arasına sizi beklentiye sokacak öyle diyaloglar, öyle bilgiler ve ayrıntılar sıkıştırıyor ki doğal bir süreç hâlinde karakterleri ve onların hikâyelerini benimsiyorsunuz. Daha sonra da başlarına kötü bir şey geldiğinde kendiniz yaşamış gibi kahroluyorsunuz.

Claire gerçekten ayaklarının üzerine sağlam basan, yürekli bir kadındı. Yaşadığı kafa karışıklığını, vicdan çatışmasını ve içinde bir yerlerde yaşanan iyi ile kötünün savaşını çok başarılı idare etti.

Bulunduğu dönemdeki kadına olan bakış açısına rağmen sesini çıkarmayı ve orada bir birey olarak yer edinmeyi başardı.

Herkese hitap etmeyecek bir kitap/seri olsa da ilgisini çekmiş olan herkese öneriyorum fakat yetişkin içerik barındırdığını vurgulamakta da fayda var. Yalnızca yakınlaşma sahneleri adına değil, gerçekleşen olayların ağırlığıyla baş edebilecek ve dönemin düşüncelerini sindirebilecek bir kafa yapısına sahip olma adına da böyle bir uyarıda bulunuyorum. Üstelik böylelikle kitabın tadına çok daha iyi varabilirsiniz.


Kitabı satın almak için:



Benzeri Yazılar

0 yorum