Kitabın Adı: Cinder
Özgün Adı: Cinder
Yazar: Marissa Meyer
Çeviren: Deniz Arı
Sayfa Sayısı: 421
Arka Kapak
Gelecekte bile, hikâye
"bir varmış bir yokmuş" dİye başlıyor… İnsanlarla androidlerin yan
yana dolaştığı Yeni Pekin'e hoş geldiniz. Her ne kadar birlikte yaşamayı
başarsalar da türlerin dostluğu sanıldığı kadar kolay değil. Ölümcül bir veba
insan nüfusunu tehdit ediyor. Ay İnsanları, Dünya'yı uzaydan izleyerek doğru
zamanı kolluyor. Kimse Dünya'nın kaderinin tek bir kıza bağlı olduğunun
farkında bile değil…
Becerikli bir mekanik ustası olan Cinder, herkesten saklasa da aslında bir sayborg. Üvey annesinin hakaretleri yetmezmiş gibi şimdi bir de üvey kardeşinin hastalanmasından sorumlu tutuluyor. Yakışıklı Prens Kai'in hayatına girmesiyle birlikte, Cinder birden kendini gezegenler arası bir anlaşmazlığın ortasında buluveriyor. Sorumluluk ve özgürlük, sadakat ve ihanet arasında kalan Cinder, Dünya'nın geleceğini koruma altına almak için önce kendi geçmişinin sırlarını açığa çıkarmak zorunda... Yeniden kurgulanmış bu masalda Külkedisi ile tekrar tanışmaya ne dersiniz?
Marissa Meyer, Washington'ın Tacoma kasabasında doğup büyüdü. Henüz küçük bir çocukken kitaplara âşık olan Marissa, ergenlik yıllarından beri gençlik edebiyatı üzerine çalışıyor. Peri masallarına da büyük bir sevgi besleyen Marissa, gençlik günlerinden beri bu masalları yeniden kurguluyor ve bu tutkusundan da vazgeçecek gibi görünmüyor.
Becerikli bir mekanik ustası olan Cinder, herkesten saklasa da aslında bir sayborg. Üvey annesinin hakaretleri yetmezmiş gibi şimdi bir de üvey kardeşinin hastalanmasından sorumlu tutuluyor. Yakışıklı Prens Kai'in hayatına girmesiyle birlikte, Cinder birden kendini gezegenler arası bir anlaşmazlığın ortasında buluveriyor. Sorumluluk ve özgürlük, sadakat ve ihanet arasında kalan Cinder, Dünya'nın geleceğini koruma altına almak için önce kendi geçmişinin sırlarını açığa çıkarmak zorunda... Yeniden kurgulanmış bu masalda Külkedisi ile tekrar tanışmaya ne dersiniz?
Marissa Meyer, Washington'ın Tacoma kasabasında doğup büyüdü. Henüz küçük bir çocukken kitaplara âşık olan Marissa, ergenlik yıllarından beri gençlik edebiyatı üzerine çalışıyor. Peri masallarına da büyük bir sevgi besleyen Marissa, gençlik günlerinden beri bu masalları yeniden kurguluyor ve bu tutkusundan da vazgeçecek gibi görünmüyor.
Yorumum
“Ğaağaağa!” diye çığlıklar
atarak kafamı duvarlara vurmak istediğimi belirteyim öncelikle. Kitabı sürekli
diken üstüne okudum. Bir oturdum bir kalktım, yattım, doğruldum. Bu kitabı
okumak için doğru pozisyonu bir türlü bulamadım.
Sizde nasıl oluyor
bilmiyorum ama ben heyecanlandığım zaman okuyamıyorum. Yani aslında mantık
şöyledir: Çok heyecanlı bir olay döner, kendinizi akışına kaptırırsınız ve
sayfaları heyecanla çevirirsiniz. Değil mi?
Şimdi size üzücü bir gerçek:
Ben heyecanlanınca okuyamıyorum. Gerçekten. Cinder’ı okurken sürekli heyecan
doluydum ve bu da okumama oldukça engel oldu. Komik gelebilir ama bünyem
heyecan kaldırmıyor :D Kalbim falan sıkışıyor. Sabırsızlık hissi cidden canımı
yakıyor.
Kitap Kül Kedisi masalının
geleceğe uyarlanması. Kül Kedisi, yakışıklı prens, kötü üvey kardeş ve üvey
anne ve elbette cadı. Bunların hepsi kitapta mevcut.
Bir masal uyarlaması olduğu
için olayların gidişatı elbette tahmin edilebiliyor. Sonu değil belki, fakat
senaryo aşağı yukarı belli. Buna rağmen öyle büyük bir sabırsızlıkla okudum ki,
ciddi manada yüreğim sıkıştı.
Kitabı çok beğendiğimi gönül
rahatlığıyla söyleyebilirim. Uzunca bir süredir okuduğum en sağlam kurgu ve en
özgün konuya sahipti. Olayların birbiriyle bağlantısı güzel sağlanmıştı. Bir kısımda
geçen küçücük bir ayrıntı bambaşka bir yerde karşınıza çıkabiliyordu.
Olayları tahmin edemedim mi?
Ettim. Her bir ayrıntı tahmin edilebilir nitelikteydi fakat bu, yazara hayran
olmamı engellemedi. Sonuçta hangimizin aklına masal kahramanlarını
romanlaştırmak gelirdi ki?
Kitabı okumaya ilk
başladığımda adapte olmakta fazlaca zorlandım. Üçüncül kişili anlatım okumaya
pek alışık olmadığımdan kaynaklanıyor olsa gerek. Ve etrafta gezinen Android’ler
ilk başta kafamı karıştırdı. “Bunlar ne yahu?” diye gezindim bir süre. Meğer bildiğimiz
robotmuş. Yapay zekâya sahip robotlar.
Kitabın kurgusal mantığına
hayran oldum fakat aşkın istediğim düzeyde olmamasından dolayı da üzüldüm. Açıkçası
daha fazla romantik sahne beklemiştim, bu bakımdan hayal kırıklığına uğradım.
Ama tabi ki seriye devam
edeceğim :’)
Beğenmemiş olsam da devam
ederdim muhtemelen çünkü elimde bütün kitapları var, aylardır seriyi
tamamlamaya uğraşıyorum :D
Lafı çok mu çok uzattım
lakin benim için zor bir yorum oldu. Karışık. Gelecek kitaplarda yaşanacakların
ağırlığı altında şimdiden eziliyorum. Endişeliyim. Bir o kadar da heyecanlı.
Kitabı satın almak için:
0 yorum