ali benjamin

Hayalet Kalp || Ali Benjamin | Kitap Yorumu | Alıntılar

14:16



Kitabın Adı: Hayalet Kalp
Özgün Adı: The Thing About Jellyfish
Yazar: Ali Benjamin
Çeviren: Selen Ak
Sayfa Sayısı: 312
Goodreads Puanı: 4,02 (10K+)
Benim Puanım: 3/5



Arka Kapak
Suzy kendini, her şeye yabancı hissediyordu. Çünkü tek yakın arkadaşı Franny'yi bir kazada kaybetmişti. Franny boğulmuştu ve Suzy'nin kötü biten arkadaşlıklarını telafi etmek için başka bir şansı olmayacaktı. Suzy, bu trajedinin sebebinin nadir gerçekleşen bir denizanası sokması vakası olduğuna ve bazı şeylerin durup dururken olamayacağına ikna olmuştu. Bunun üzerine hayal dünyasında sessiz bir inzivaya çekilerek teorisini kanıtlamak için bir plan hazırlamıştı. 

Bu plan Suzy'nin o güne kadar beslediği tüm korkularından sıyrılmasını ve önüne çıkan tüm engellere karşı koymasını sağlayacaktı. Önünde denizanalarıyla, evrene dair mucizelerle, yeni arkadaşlıklarla ve umutla dolu, kalpleri sızlatacak kadar içten bir yolculuk vardı. 

Hayatı, ölümü ve evrenin hayret verici harikalarını… ve hemen yanı başınızdaki sevgi ve umut olasılıklarını fark etmek sandığımız kadar kolay olmayabilir mi?



Benim Yorumum
Arkadaşı Franny'nin ölümünü atlatamayan on iki yaşındaki Suzy, aylardır konuşmuyor. Arkadaşının boğularak öldüğünü öğrendiğinde ise arkadaşı çok iyi bir yüzücü olduğu için bunu kabullenemiyor. Bir gün okulla yaptıkları akvaryum gezisinde, ölümcül denizanasını gördüğünde de arkadaşının ölümüne sebep olan şeyin, tıplı bir kalp gibi atan bu minik hayaletler olabileceğini düşünüyor.

Olanaksız bir şeyin, nasıl tek olasılığa dönüşebileceğini anlamıyorlardı.
(sf. 278)

Suzy'nin, on iki yaşındaki bir çocuğa göre fazla olgun düşünceleri var. Bu olgunluk, insanların kötü tarafını görmesine ve bunu sorgulamasına sebep oluyor. Bu da kitabı karamsar bir havaya sokuyor aslında.
Kendimi, senin beni az önce gördüğün gözle görüyorum.
Bu dünyaya yakışmıyorum.
(sf. 143)

Küçük görünen ama çocuk yaşta psikolojik travmalara sebep olabilecek büyük olaylara yer verilmişti bana göre. Güzel mesajlar içeriyor, insan davranışlarına birtakım eleştirilerde bulunuyordu.

İnsanlar konuşmasalardı, bir şey söylediklerinde,
söylemeyi seçtikleri şeyler önem kazanırdı.
(sf. 132)

Fakat kitapta ilgimi çeken, merak etmeme, heyecanlanmama sebep olan hiçbir şey yoktu. Baştan sona sıkıcıydı. Okurken o kadar sıkıldım ki, ne zaman bıraksam yeniden elime almakta büyük sorun yaşadım.



Beni yer yer üzen, büyük ölçüde de sinirlendiren bir kitap oldu. Suzy'nin ölen arkadaşını hiç ama hiç sevmedim, bu yüzden de Suzy ne zaman onu öldürenin denizanaları olabileceği gerçeğine tutunmaya çalışsa daha fazla kızdım. Ama Suzy'nin sevgisini de anlayabiliyordum; on iki yaşındaki bir çocuk, en yakın arkadaşını ne kadar silebilirse Suzy de o kadar vazgeçmişti arkadaşından.
Sessizlik sesten fazlasını söyleyebilir,
aynı şekilde bir kimsenin yokluğu, varlığından bile çok yer kaplayabilir.
(sf. 258)


Kitabı pek sevemedim, bunun sebebi de söylemiş olduğum gibi çok fazla sıkılmış olmam. Boş bir kitap olduğunu düşünmüyorum ama bana pek hitap etmiyordu. Yine de merak ediyorsanız bir şans vermeye değer.

Kitabı satın almak için:



Benzeri Yazılar

0 yorum