anna and the french kiss

Lola ve Komşu Çocuk || Stephanie Perkins (Anna and the French Kiss #2) Kitap Yorumu

11:21


KÜNYE
Kitabın adı: Lola ve Komşu Çocuk
Özgün adı: Lola and The Boy Next Door
Yazar: Stephanie Perkins
Sayfa sayısı: 320
Yayınevi: Yabancı Yayınları

ARKA KAPAK
Lola ve Komşu Çocuk, hem tatlı bir aşk hem gerçekçi bir dostluk hem de John Green ve Rainbow Rowell sevenlerin zevkle kucak açacağı bir kendini bulma hikâyesi.

Geçmişinde kalan çocuk, gelecekteki aşkı olabilir mi? Henüz kendini geliştirme aşamasındaki tasarımcı Lola Nolan modaya inanmıyordu... O, kostümlere inanıyordu. Kıyafet ne kadar parıltılı, eğlenceli ve farklı, yani etkileyiciyse o kadar iyiydi. Ve Lola'nın hayatı, özellikle de seksi rockçı erkek arkadaşı varken mükemmele gayet yakındı. Ta ki Bell ikizleri olarak da bilinen Calliope ve Cricket mahalleye tekrar taşınıp Lola'nın derinlere gömdüğünü düşündüğü acı verici geçmişini gün yüzüne çıkarana kadar.



YORUM
Kafanızdaki bütün o mükemmel çiftleri bir kenarı atın. Çünkü renkli peruklarıyla Lola ve kendisine kısa gelen pantolonlarıyla Cricket, birbirleri için en 'mükemmel' kişiler. 

Kitabı okumadan önce Cricket Bell'in klasik kötü çocuklardan biri olduğuna dair bir hisse kapılmıştım. Beklentim o yöndeydi ve nedeni hakkında bir fikrim yok. Kitabın arkasını da –buraya yorum girene kadar- okumadım. Neyse.
Gerçek şu ki Cricket Bell sütlaç gibi bir çocuk. "Dünyada onun gibilerden daha fazlasına ihtiyacımız var." diyeceğiniz türden biri. Hoşlandığı kızla konuşurken eli ayağına dolanan, heyecandan ne söylediğini bilmeyen, kimi zaman saçmalama kapasitesi yüksek olan bir çocuk.
Ama çok tatlı. Bazı insanlar vardır, hiç çaba sarf etmemelerine rağmen çok komiktirler. İnsanlar onun yaptığı esprilere değil de mimiklerine, tavırlarına gülerler. Çünkü o insanlar samimidir. Cricket Bell de öyle, çok samimi birisi.
Aynı zamanda sevgili dolu bir kardeş, düşünceli bir arkadaş, yeri geldiğinde ise arsız bir sevgili :D
Lola ise okuduğum en orijinal kız karakterlerden. Çok havalı. Popüler anlamında havalı olan havalı değil. Havalı anlamında havalı olan cinsten. Doğal bir dürtü gibi.
Çok dobra bir kız. Düşüncelerini ifade etmekten korkmuyor. Farklı bir tarza sahip ama insanların kendisini yadırgıyor olmasından çekinmiyor.
İdol olabilecek kapasiteye sahip.

Bence kitabın en güzel kısımları son yüz sayfadaydı. Yarıya gelene kadar sevmediğim şeyler vardı ama gelin görün ki bir kitaptaki olayların istediğim gibi gelişmemesi, o kitabın kötü olduğu anlamına gelmiyor. Stephanie Perkins'in gerçekten çok güçlü bir kalemi var. Düşüncelerin aktarılışı basit, hatta oldukça yalın ama bir şekilde güçlü. Hissediyorsunuz.

Lola'nın iki babası var. Yani eşcinsel ebeveynleri var ve bence çok orijinal bir şeydi. Daha önce hiç eşcinsel ebeveyni olan bir karakter okumamıştım, sadece Camp dizisinde izlemiştim. Kitap birbirinden yaratıcı şeylerle doluydu ve hangi birine olan hayranlığımdan bahsetsem bilemiyorum.
Genel olarak sevmediğim tek bir nokta vardı. Bütün kitap boyunca sevgili olana kadarki zaman dilimini okuyoruz, nasıl birer sevgili olduklarını değil. Mutlu son ve puff gibi bir şey oluyor.
İlk kitapla kıyasladığım zaman Lola’nın hikâyesi, daha çok sevdiğim bir kurgu oldu. Anna’nın hikayesini okurken kitabın bitmesine son elli üç sayfa kala arkadaşımı arayıp hıçkıra hıçkıra “Bunlar hâlâ sevgili olmadı!” diye ağlamıştım.
Tabi benimki biraz abartı, kitapta neden o adar ağladığım hakkında bir fikrim yok. Tam duygusal olduğum bir döneme denk gelmişti ama Lola’da da sonlara doğru sevgili olmalarına rağmen bir kere bile "Hadi artık sevgili olun!" diye söylenmedim.
Biraz da hitap meselesi. Kitap size hitap etmiyor olabilir. "Bir numarası yok," diyerek beğenmeyebilirsiniz çünkü gerçekten de bir numarası yok. Heyecan verici bir şey olmuyor ve olaylar hep tekdüze seyrediyor. Okumak istiyorsanız bunu göz önünde bulundurmalısınız.

Kitabı satın almak için:

Benzeri Yazılar

0 yorum