Aspendos Yayınları

Rule || Jay Crownover (Marked Men #1) Kitap Yorumu

11:32

.

KÜNYE
Kitabın adı: Rule
Özgün adı: Rule
Yazar: Jay Crownover 
Sayfa sayısı: 360
Yayınevi: Aspendos Yayınları

ARKA KAPAK
İki zıt karakterin aşkı var bu kitapta!

Rule Archer gibi bir baş belası için Shaw Landon, kibirli ve kusursuz bir prensesti. Üstelik o, ölmüş ikizinin yakın arkadaşıydı. Shaw, başkalarının kurallarıyla yaşıyordu, Rule ise kendi kurallarını koyardı. Onun gibi bir iyi aile kızına vakti yoktu, bu kız onun gerçekte kim olduğunu görebilen tek kişi olsa bile…

Shaw Landon, Rule'u ilk gördüğü günden beri seviyordu. Oysa Rule, Shaw gibi başarılı bir tıp öğrencisinin istememesi gereken her şeye sahipti. Ama Shaw, Rule'un ürkütücü piercinglerinden, dövmelerinden ya da vahşi tavırlarından korkmazdı, ona uygun olmadığını bilse bile…

Tesadüf eseri unutulmaz bir gece geçirirler. Artık bir soruya cevap bulmaya çalışacaklardır: Bu iki zıt karakter büyük bir aşk mı yaratacaklar, yoksa birbirlerinin hayatını zindana mı çevirecekler?


YORUM
Öncelikle yazarın soyadını kapağa yanlış yazan yayınevine sevgiler :*
-->Rule, şimdiye kadar okuduğum en güzel kötü çocuk/iyi kız kitabı olabilir. Gerçekten çok başarılı buldum ve olaylar oldukça klişe olmasına rağmen kitabın dehşet bir cazibesi vardı. Ki ben zaten klişe bir kurguyu hakkını vererek yazmanın zor iş olduğunu düşünen biriyim. Ve Jay Crownover da bence kurgunun hakkını vermiş.
--> Karakterlerimiz Rule ve Shaw aslında aynı dertten muzdarip: Aile baskısı. İkisinin de aileleri çocuklarını kendi istekleri doğrultusunda yönlendirmek istiyor. Rule bu konuda ailesine her zaman karşı çıkıyor, Shaw ise çıkamıyor.
--> Shaw ve Rule’un geçmişleri, ergenlik yıllarına dayanıyor. Shaw aslında Rule’un ikiz kardeşinin en yakın arkadaşı ama herkes ikisisinin arasında bir şeyler olduğunu düşünüyor. Rule da aynı şekilde. Ne yazık ki kardeşini birkaç yıl önce bir trafik kazasında kaybettikleri için gerçeği hiçbir zaman öğrenemiyor. Shaw her ne kadar sadece arkadaş olduklarını söyleyip dursa da Rule buna inanmıyor.
--> Rule'un ailesi Shaw'ı çok seviyor ve kendi kızları gibi görüyor. Her pazar sabahı toplandıkları aile kahvaltısına çağırıyorlar. Aileden biri gibi. Shaw da bu pazar kahvaltılarına
-aslında gelmek istemeyen- Rule'u da evinden alıp (daha çok akşamdan kalma hallerini toparlamasını sağlayıp) kahvaltıya gidiyor. Eve gidene kadarki bu yolculuğu da genelde didişerek geçiriyorlar.
--> Şimdi klişe olan noktaya geliyoruz: Shaw aslında yıllardır Rule'a âşık ve Rule bunun farkında değil. Çünkü bilirsiniz, Rule’un düşüncesine göre Shaw onun için fazla iyi. Her anlamda. Shaw geleceği parlak bir tıp öğrencisi. Rule ise bir dövmeci. Aslında gerçek bir sanatçı, ancak ailesi tarafından desteklenen bir meslek seçimi olduğu söylenemez.
--> Shaw doğum gününde en yakın arkadaşıyla birlikte, tabiri caizse felekten bir gece çalmak için dağıtmaya çıkıyor. Ailesiyle arası da hiç iyi olmadığı için kendisini çok yalnız hissediyor ve kör kütük sarhoş olana kadar içiyor. Ve o gece Rule’la birlikte oluyorlar (spoiler değil, arka kapakta yazıyor) ve bütün dengeler buradan sonra değişiyor.

YARI SPOİLER:
O gecenin ardından genelde okuma alışkın olduğumuz kurgularda erkek kızı asla aramaz ve kız bu sürede içten içe kendini yiyip bitirir. Ama bu kitapta öyle değildi. Shaw Rule’a âşık olmasına rağmen peşinde hiç koşmadı. En çok hoşuma giden noktalardan biri buydu. 
Hani hep şöyle bir şey vardır. Çocuk kıza olan hislerini kabullenemez ve bu yüzden kıza kötü davranır. Hırçınlaşır çünkü kabullenmek istemediği bu hisler onun içini kemirir.
Rule öyle yapmadı. Daha ilk anda bir şeylerin değiştiğini biliyordu. Bu yüzden de bu hislerin üzerine gitti ve onlarla yüzleşti. Rule aradı, konuştu ve hislerini hiçbir zaman inkâr etmedi.
SPOİLER SONU

--> Gerçekten kitap karakterlerine hayran olduğumu söylemeliyim. Shaw şimdiye kadar okuduğum en sağlam kız karakter olabilir. Ne istediğini bilen, kendini hiçbir şekilde küçük duruma düşürmeyen güçlü biri. Lütfen böyle kız karakterlere sahip çıkalım, onları el üstünde tutalım; nesilleri tükeniyor K
--> Son olarak da söylemeden geçmek istemiyorum ki kitap ne kadar güzelse, editör ve çevirmen o kadar kötüydü. Kurguya acıdım gerçekten. Aspendos artık yazım, noktalama ve imla kurallarından haberdar olan editörlerle; anlatım bozukluklarının nasıl giderileceğini bilen, Türkçesi İngilizcesinden daha iyi olan çevirmenlerle çalışmalı. Güzelim kitaplara yazık ediyorsunuz.

Benzeri Yazılar

0 yorum